Zuhal Esra Bilir, KEFA[1]
ILO[2]’nun İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en ağır küresel kriz olarak tanımladığı, COVID-19 salgınında 30 Nisan itibariyle vaka sayısı 3.247.648’e ulaşmışken; 230.615 kişi hayatını kaybetmiştir.[3] COVID-19 krizinin, ekonomik faaliyetler ve çalışma yaşamına ve istihdama etkileri ise dünyada 3,3 milyarlık işgücünü etkilemektedir. Birleşmiş Milletlerin[4] yaptığı çalışmaya göre, daha önceki deneyimler ve mevcut veriler üzerinden korona virüs salgınının kadınların gelirinde düşüş, iş gücüne katılımında azalma, kadın işsizliğinde ve yoksulluğunda ise artışa neden olacağını ve var olan eşitsizlikleri daha da derinleştireceğini söylemek mümkündür. Amerika’da yapılan bir çalışmaya göre,[5] bu krizden en çok etkilenecek sektörlerdeki yüksek kadın istihdamı, krizin kadınları daha çok etkileyeceğini gösteriyor.
ILO’nun krizin ekonomik üretim üzerinde halihazır etkisini sektörel olarak ölçtüğü anlık tahmin modeline göre, konaklama ve yiyecek hizmetleri, toptan ve perakende ticaret gibi emek yoğun, düşük ücretli, düşük vasıflı çalışanlardan oluşan, kadın istihdamının yüksek olduğu hizmet sektörü alanlarında ekonomik risk düzeyi en yüksek seviyededir. Bu sektörler arasındaki toptan ve perakende ticaret sektöründe kasiyerler, market çalışanları gibi gıda alanında çalışmaya devam etmek zorunda olanların iş sağlığına yönelik riskler artarken; gıda dışı perakende, konaklama ve yiyecek hizmetleri gibi alanlarda zorunlu olmayan faaliyetlerde çalışanlar için ise isini kaybetme riski oldukça yüksek olduğu söylenebilir.
UNI Küresel Sendika’nın (UNI Global Union) faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde perakende sektörüne yönelik hazırladığı bilgi notunda[6] da benzer şekilde gıda ve gıda dışı perakende alanında çalışanların farklılaşan ihtiyaçlarına vurgu yapılmıştır. Market çalışanları için koruyucu ekipmanın sağlanması, enfekte olma riski yaratan durumların engellenmesi, gerektiği durumlarda sağlık hizmetlerine erişimlerinin sağlanması, hasta olduklarında ücretli hastalık izni kullanabilmeleri[7] gibi talepleri iletirken; gıda dışı perakende sektöründe kapatılan mağazalarda çalışan işçilerin işlerini kaybetmemelerini ve maaşlarını güvence altına almaya yönelik düzenlemelere yönelik talepler öne çıkmaktadır.
Türkiye’de market çalışanı kadınlar için çalışma koşullarının ne denli ağırlaştığını gerek basından gerekse alışverişe gittikçe gözlemliyoruz.[8] Artan çalışma saatleri, koruyucu ekipmanlara erişimdeki yetersizlikler, işyerlerinde yeterli dezenfektasyon ve izolasyonun sağlanmaması, ise gidip gelirken servis hizmetinin sağlanmaması, emziren, küçük çocuğu olan kadınların izinlerinin kullandırılmaması, regl oldukları günlerde psikolojik ve fiziksel olarak dirençlerinin düşmesine rağmen izin kullanamamaları kadınların çalışma koşullarını kötüleştiren durumlardan bazıları olarak sıralanabilir.
Eğitimli, meslek sahibi kadınlar için de durum oldukça zor.[9] Evden çalışırken uzayan çalışma saatleri bir yandan da evde bakım ve ev işlerini yapan kadınlar için zorlayıcı olmaya devam ediyor. Evden çalışırken internet, telefon giderlerinin karşılanmaması, yemek-yol ücretlerinin kesilmesi, performans baskısıyla mobbinglerin daha da artması, farklı yollardan artan işveren denetimleri, özellikle bu gruptaki kadınların yaşadığı problemler arasında sıralamak mümkün.
Salgının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gösterdiği bir gerçek; temel işler denilen işleri (kasiyer, acil hemşiresi, eczacı, sosyal hizmet görevlisi, evde bakım görevlisi) çoğunlukla kadınların yapıyor olduğu[10]. Bu; değer verilmeyen, düşük ücretli ve prestijli bulunmayan işler bugün en çok ihtiyaç duyulan, ve şu anki krizde toplumların ayakta kalmasını sağlayan işler aynı zamanda. Peki salgının etkilerinin azaldığı ve ‘normalleşmeye’ başlandığı zaman bu işlerin kıymetini daha iyi anlamış bir dünya ile mi karşılaşacağız?
[1] KEFA (Kadın Emeği Çalışan Feminist Araştırmacılar), KEİG (Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu) bileşenidir.
[2] https://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/—europe/—ro-geneva/—ilo-ankara/documents/briefingnote/wcms_741784.pdf
[3] https://coronavirus.jhu.edu/map.html
[4] https://www.un.org/sites/un2.un.org/files/policy_brief_on_covid_impact_on_women_9_april_2020.pdf
[5] http://faculty.wcas.northwestern.edu/~mdo738/research/COVID19_Gender_March_2020.pdf
[6] http://tezkoopis.org/uploads/habergorsel/uluslararasi-Ticaret%20iskolunda%20sendikalarin%20mucadele%20pratikleri%2007.04.20.pdf
[7] https://edition.cnn.com/2020/04/16/business/grocery-store-workers-retail-paid-sick-leave/index.html
[8] https://kadinsavunmasi.org/pandemide-market-iscisi-kadinlar-2-kat-daha-calisiyoruz/
https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2020/03/26/kasada-arada-bir-bakiyorum-eldiven-simsiyah/
https://www.birgun.net/haber/salgin-gunlerinde-kadin-emegi-292588
[9] https://www.evrensel.net/haber/402441/plaza-eylem-platformu-calisma-saatleri-8-saat-iken-evde-10-12-saatleri-buldu
[10] https://www.nytimes.com/2020/04/18/us/coronavirus-women-essential-workers.html