Bakım Emeği Paneli Bilgi Notu

Bakım Emeği Paneli Bilgi Notu

KEİG Platformu

24 Temmuz 2019

KEİG, uzun yıllardır kadınların hem ev içi işler hem de bakım işleri nedeniyle nasıl işgücü ve istihdam dışında kaldığına dair çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalarda, farklı aile oluşumları, çalışma saatleri ve bakıma muhtaç kişilerin ihtiyaçlarının farklılığı gibi nedenlerle bakım hizmetlerinin tek tip değil, ihtiyaçlara cevap verecek şekilde çeşitlendirilmesinin önemini vurguluyoruz. Hem bakım alan çocuk ve yetişkinlerin hem de bakım hizmeti verenlerin insanca yaşam ve çalışma hakkının sağlanması da öncelikli bir konu. Bu nedenlerle bakım hizmetlerinin ihtiyaç duyan herkes tarafından ulaşılabilir ve nitelikli olması ve denetlenebilir bir kamusal hizmet olarak sunulması aciliyetini korumaya devam ediyor.

Bu bağlamda, 18 Mayıs 2019 tarihinde Ankara’da Emel Memiş’in moderatörlüğünde, Burça Kızılırmak, İpek İlkkaracan, Reyhan Atasü Topçuoğlu ve Nagihan Durusoy Öztepe’nin sunumlarıyla gerçekleştirdiğimiz Bakım Emeği Paneli bu ve daha birçok önemli noktayı ve gerekli politika adımlarını göstermesi açısından oldukça önemliydi.

Panel Burça Kızılırmak’ın ‘Karşılıksız Bakım Emeği ve Kreş Desteği’ isimli çalışmasının sunumu ile açıldı. Kızılırmak, kadınların hane içi çocuk bakım yükümlülükleri ve gelir getirici işe ayırdıkları zaman arasındaki ters orantıdan yola çıkarak, nakit transferleri ve ücretsiz kreş desteği yöntemleri ile kadının emek zamanının ücretli ve ücretsiz alanlar arasındaki dağılımını ne oranda değiştirilebileceğini tartıştı. Bu tartışmayı gerekçelendirmek üzere TÜİK 2014-2015 Zaman Kullanım Anketleri verisi ile çalışan Kızılırmak, iki destek mekanizmasını değerlendirdiği çalışmasında şu sonuçları ortaya koydu:

  • Çocuk sahibi çekirdek ailelerde gelir getirici işe ayrılan haftalık süre erkekler için 44 saat iken kadınlar için 9 saat; ev içi işlere ayrılan haftalık süre ise erkekler için 8, kadınlar için 48 saattir.
  • Kadınların ücretli çalıştığı hanelerde eğitim düzeyi daha yüksek ve çocuk sayısı daha azdır.
  • Kadınların ücretsiz ev içi emek yükü ayrılan zaman bakımından, çocukların sayısı, yaşları ve eşin ayırdığı zamana duyarlı değildir. Kadınlar uyumadıkları zamanın çoğunu doğrudan ya da dolaylı (aynı anda birkaç işle uğraşarak) çocuk bakımına ayırıyorlar. Erkeklerin ise çocuk bakımına ayırdıkları zamanın kadınlara göre çok daha büyük bir oranı bakım dışında faaliyetleri içeriyor.
  • Ücretsiz çocuk bakım desteği kadınların gelir karşılığı çalışma içindeki payını arttırırken hanehalkı ve ev bakımı içindeki payını azaltıyor.
  • Ücretsiz çocuk bakım hizmeti alınması durumunda, kadınların ailenin gelir getirici işe ayırdığı toplam süre içindeki payı yüzde 11’den yüzde 22’ye çıkıyor, ev bakımına ayrılan toplam süre içindeki payı ise yüzde 83’ten yüzde 77’ye düşüyor.

Bu sonuçlar, kadınların ev içi bakım yüklerinin hafifletilmesinde ve kadının gelir getirici faaliyetlere katılımının artırılmasında ücretsiz bakım hizmetlerinin etkili bir yöntem olacağını gösteriyor. Kızılırmak, ücretsiz bakım hizmetlerinin kadınların iş yaşamında daha güçlü şekilde var olması ve zaman yoksulluğundan kurtulması için temel öneminin altını çiziyor.

Panelde sunumu yapılan ikinci çalışma İpek İlkkaracan tarafından ‘Bakım Ekonomisine Kamu Yatırımları: İnsana Yakışır İşler ve Kapsayıcı Büyüme için Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi bir Strateji’ başlığı altında gerçekleştirildi. İlkkaracan bu çalışmasında, bakım hizmetlerinin geliştirilmesine ayrılan kamu yatırımlarının kadın istihdamının artırılması, ücret eşitsizliklerinin giderilmesi, yoksulluğun azaltılması, kapsayıcı büyüme hedeflerine ulaşmada etkili olacağı ve kamuya daha büyük bir geri dönüş potansiyeli taşıdığını, oluşturduğu bir simülasyon modeli üzerinden anlattı. Bu modelde, erken çocukluk eğitimi ve çocuk bakım hizmetleri, doğrudan nakit transferleri ve altyapı/inşaat alanları alternatif kamu yatırım alanları olarak ele alındı. Bu alternatiflere olası kamu yatırımlarının sonuçları, yatırımların yaratacağı yeni işlerin cinsiyet, yaş, hanehalkı geliri, işgücü piyasası statüsü gibi özelliklere göre istihdam dışındaki uygun kişilere dağılımı; sağlayacağı hanehalkı gelirlerindeki artış ve yoksulluk üzerindeki beklenen etkileri itibariyle karşılaştırıldı. Buna göre sosyal bakım hizmetleri sektörünün maliye politikalarında önceliklendirilmesi, kısa vadede önemli ekonomik faydalar vadediyor:

  • Hem kadınlar hem erkekler için insana yakışır işler yaratılması,
  • İşsizlikte azalma,
  • Ekonomik alandaki toplumsal cinsiyet uçurumlarının daralması,
  • Yoksullukta düşüş.

Panelin üçüncü sunumu Rehan Atasü Topçuoğlu tarafından ‘Engelli Bakımının Metalaşması Bakım Emeğinin Koşulları’ başlığı ile yapıldı. Atasü Topçuoğlu, daha önce kitaplaştırılmış olan bu çalışmasının sunumunda bakım emeğinin farklı formlar altında metalaşmakta olduğuna dikkat çekerek bu formların her zaman bakıma ihtiyaç duyanların farklılaşan gereksinimlerine cevap vermediğini ve bakım emekçilerinin çalışma koşullarının var olan tablo içerisinde büyük farklılıklar sergileyebildiğini, Türkiye’de engelli bakımının metalaşma süreci üzerinden tartıştı.

Atasü Topçuoğlu, ilgili sürecin mihenk taşlarını engelli bakımının 1990’lardan sonra kurumsallaşmaya başlaması; kapasite yetersizliğine çözüm olarak 1994 özel hizmet merkezlerinin teşvik edilmesi ve 2006 yılında evde bakım teşviki verilmeye başlanması olarak tespit etti. Bugün ortaya çıkan tablo içerisinde kamu kuruluşları, özel kuruluşlar çalışanları ile evde bakım yardımı faydalanıcılarının koşullarını karşılaştırarak şu bulgularını paylaştı:

  • Bu üç bakım modeli çalışma koşulları ve işlerin niteliği bakımdan bir hiyerarşi ortaya çıkarıyor.
  • Bakım emekçilerinin çalışma koşulları genel olarak kötüdür.
  • Evde bakım veren, evde bakım yardımı alanların koşullarının indirgemeci politik şiarlardan uzak, incelikle değerlendirilmesi gerekiyor. Bu kişilerin deneyiminde bakım emeği, kişisel ve özel bir duygusal emek niteliği taşıyor.

Atasü Topçuoğlu son olarak, engelli bakım sisteminin metalaşma sürecine ilişkin olarak yükseltilebilecek politik taleplerin şunları kapsaması gerektiğini ifade etti:

  • Bakım hizmetinin formelleşmesi ve iş tanımlarının oluşturulması,
  • Çalışma koşullarının iyileştirilmesi,
  • Hizmetlerin farklılaşan ihtiyaçlara paralel olarak çeşitlendirilmesi,
  • Hizmetlerin bakım hakkı talebinde geliştirilmesi,
  • Kamu bakım hizmetlerinin artırılması.

Panelin son sunumu Nagihan Durusoy Öztepe tarafından ‘Türkiye’de Bakıma Muhtaç Kişiler ve Bakım Sigortasının Gerekliliği’ başlığı ile yapıldı. Durusoy Öztepe, Türkiye’de ortalama yaşam beklentisinin artması ve buna karşın doğurganlık oranlarının düşmesi ile yıllar itibariyle Türkiye’de 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfus içindeki oranının giderek artmasının, dolayısıyla yaşlı bağımlılık oranının artmasının oluşturduğu demografik trendin bakım ihtiyacını artırdığını ifade etti.  Kurumsal ve profesyonel bakım hizmetlerinin ve evde bakım yardımının yetersizliğini tartışarak, bakım sigortası uygulamasının gereğinin altını çizdi. Durusoy Öztepe bakım sigortası sisteminin hayata geçirilmesine yönelik olarak şu öneriler ile sunumunu tamamladı:

  • Bakım sigortasının finansmanı için bakıma muhtaç kişi sayısının tahmini ve projeksiyonu noktasında TÜİK tarafından detaylı veri toplanmalıdır.
  • Genel sağlık sigortasının işleyişinde kamu ve özel sağlık harcamalarında tasarruf önlemleri uygulanmalı, yersiz sağlık harcamaları azaltılmalıdır. Özel sağlık harcamalarından tasarruf edilen tutarlar, bakım sigortasına aktarılabilir.
  • Orta ve uzun vadede nitelikli bakım elemanı açığının kapatılmasına dönük olarak meslek lisesi ve üniversite programı sayısı ve programlardan mezun olan bakım elemanı sayısı artırılmalıdır.
  • Bakım elemanlarının çalışma koşulları iyileştirilmeli, profesyonel bakıcılık mesleği özendirilmelidir. Bu noktada bakım elemanlarına verilen ücret miktarları, hafta tatili ve yıllık izin süreleri arttırılmalı, çalışma saatleri düşürülmelidir. Bakım elemanlarına dönük yıpranma payı ve erken emeklilik olanakları sunulmalıdır.
  • Evde bakım aylığı alarak hanelerindeki bakıma muhtaç kişiye bakan kişiler sosyal güvenceye kavuşturulmalı, söz konusu kişiler, profesyonel bakım konusunda kurslardan geçirilmelidir.

Bilgi notunu PDF dosyası olarak indirmek için tıklayın.

 

Şunlar İlginizi Çekebilir...