Yerel Yönetimler ve Erken Çocukluk Bakım ve Eğitim Hizmetleri Toplantısı, Ocak 2014

YEREL YÖNETİMLER VE ERKEN ÇOCUKLUK BAKIM VE EĞİTİM HİZMETLERİ TOPLANTISI (10 Ocak 2014)

Girişte KEİG ve Kreş Haktır Platformları’na dair bilgilendirme yapıldı. KEİG üyesi İdil Soyseçkin erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetleri, kadınlar, çocuklar ve toplum açısından önemine dair bir sunum yaparken, Özgün Akduran ise yerel yönetimler, bütçe ve toplumsal cinsiyet konularını kapsayan bir sunum yaptı. Ardından katılımcıların da dahil olduğu tartışma bölümüne geçildi.

UNICEF:3.5 yıldır konuyla ilgili çalışma sürdürüyor UNICEF. Kurumsal olarak mevcut olan okul öncesi eğitim kurumlarının kalitesinin iyileştirilmesi ve yaygınlaştırılması için Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ile, kreş ve gündüz bakım hizmetlerinin iyileştirilmesi için de ASPB ile çalışıyorlar. Bu kapsamda çocuk merkezli olarak ihtiyaçları belirlemiş ve çalışmışlar. Yürüttükleri çalışma kapsamında en dezavantajlı kadınlar dahil tüm kadınların çocukları için faydalanabilecekleri mahalle bazlı, toplum temelli merkezler olarak 10 model geliştirmişler.Yerel yönetimlerin kreş açmalarını sorunlu buluyorlar. Kreş açılmasından vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorlar. 0-8 yaş arası erken çocukluk eğitim hizmeti verecek merkezler oluşturulmalı diye düşünüyorlar. Çünkü 0-3 yaş arası hizmet veren sadece ASPB’ye bağlı özel kreşler. Verilen eğitimin de sorunlu olduğu ve arz arttıkça bunun daha çok sorun olacağı belirtiliyor. Eğitim ve bakım hizmeti personelinde ciddi sıkıntı var. TR’de çocuk gelişimi eğitimi veren 4 üniversite var sadece. Hizmetin belli standartlarda ve denetim altında yapılması gerekiyor. KEDV modelini beğenmişler. Belediyeler sadece kendi personeli için kurum kreşi açabiliyor şu an. Şu anki hizmetler bakım ağırlıklı, eğitim değil, personelin güçlendirilmesi gerekiyor.

UNICEF: Başka bir proje kapsamında 8 belediyenin stratejik planı için çalışmış. Bazı belediyelerin stratejik planında kreş yer alsa dahi bunu gerçekleştirmeyenler olmuş.

ÖZGÜN: Burada performans programları önemli, faaliyetlerin/planların yapılıp yapılmadığının izlenmesi için performans programlarına bakılmalı.

BAŞAK: Platformun taleplerine eklemeler yaptı. Ücretsiz, denetlenebilir, 7/24, çeşitli modelleri olan, vs.

Türkiye Belediyeler Birliği/Gülten: Belediyelerin kreş açmaları için yasal düzenleme gerekiyor. Belediye çalışanın insafına bıraktığınızda bu mümkün değil. Çok önemli bir platform ve adım, elimizden geldiğinde destek olmak isteriz.

Eğitimci/Nur Otaran: UNICEF’le yürütülen projede yer aldım. Zorunlu okul öncesi eğitimin öne çekilmesi talebimiz vardı. Gerekçemiz, eğitimler zorunlu olduğu zaman ailelere düşen masrafların kalkacak olması, hizmetlerin sunulabilecek, izlenebilecek, denetlenebilecek olmasıydı. Ama gelişmeler öyle olmadı, lise zorunlu hale geldi. Okul öncesi eğitimin zihin gelişimindeki önemine değinen bir mesajı olmalı çalışmalarınızın, buna çok önem veriliyor. Çocuklar için gerekliliğini ön plana çıkarmak gerekiyor, kadının görevi değil, devletin görevi olduğu da öne çıkarılmalı.

Yürüttüğümüz proje kapsamında yaş gruplarına, gelişimlerine uygun toplumsal cinsiyete duyarlı bir bakış açısıyla bir müfredat hazırlandı, kalite standartları vs. hazırlandı. Bunlar Bakanlığın elinde ve uygulanması gerekiyor. İki sorun öne çıkarılmalı. Birincisi çok ciddi nitelikli eleman eksikliği var. Bunun için bir söyleminiz olmalı. Bakanlık okul da açsa istihdam edeceği nitelikli eğitici ve bakıcı yok, sayı eksik. Üniversite eğitimleri kapasitesiz ve nitelikli değil, bu durum YÖK’e iletilmeli. Programları artır; ama kalitesini de artır demek gerek. İkincisi,denetimde bütün paydaşların sözü olmalı. Açık, izlenebilir bir denetim olmalı sunulan hizmetlerle ilgili. Ebeveynlerin talep eder hale gelmesi lazım.

KESK/Canan: Kreş Haktır Platformu’nun üyelerinden biriyiz. Kreş talebi, KESK’in temel mücadele taleplerinden biri. 2009’dan beri devam eden bir mücadelemiz var. Daha önce de “Ebeveynler İşe, Çocuklar Kreşe” kampanyamız oldu. Kreş haktırla birlikte şu anki kampanyayı da işyerlerine yaygınlaştırmaya çalıştık. Kamuda 11 işkolunda örgütlü bir sendikayız. Şu anki kampanya Genel sekreterlikten yürüdü, genel olarak sendika sahiplendi kampanyaya, ilk defa kadın komisyonu üzerinden yürümedi. Belirlenen talepleri işyerlerinde yaygınlaştırmaya çalıştık. Bütün eylemleri ve çalışmaları karma olarak yapma kararı aldık. Temel talepleri içeren bir faksı ASPB’ye ve her işkolu kendi bakanlığına gönderdi. Sonrasında ebeveyn çocuklar parklarda, oyun alanlarında kreş hakkı istiyorum eylemleri yaptılar. Yaklaşık 100 bin adet kreş haktır materyali tüm işyerlerimize dağıtıldı. Ayrıca, toplu sözleşme taleplerimiz içinde yer aldı kreş. Özellikle öne çıkardığımız 11 maddenin içinde yer aldı. … var olan kamu kreşleri kapanıyor, olanların kapasiteleri düşük, koşulları kötü, eşdeğer hizmet verilmiyor, çalışma türüne göre yararlanılabiliyor. Örneğin taşeron çalışanlar kreşten yararlanamıyor. Şimdi ne yapalım?: yerelin özgünlüğü, talepleri önemli.Hedef olarak kadın belediye başkanlarının olduğu yerlerde belirgin hedefler ve işbirlikleri oluşturabilir miyiz? Bu örneklerin duyurusunu yaygınlaştırabilir miyiz? Böylelikle talep edilir hale getirir miyiz? Ben böyle olanaklarımız olduğunu düşünüyorum.

ÇSGB/1: Kreş sayısının artırılması bir neden değil sonuç olacaktır. Eğer kadın istihdamının artırılması başarılabilirse zaten bunun sonucunda bir ihtiyaç doğacak ve özel sektör de fiyatları düşürecektir. İŞKUR’la da ortak olarak kadın bakıcı sayısı artırılırsa insan kaynağı talebi de karşılanacaktır, nitelikli kreşler olacaktır. Kadınlar için esnek istihdam politikaları geliştirilebilir, kendi çocuğuna bakması ve aynı anda çalışması sağlanabilir. Hem kadınlar hem erkekler ortak sorumluluğu paylaşılabilir.

MEB: Kız meslek lisesi mezunları çok fazla, istihdam yok, kadro yok. Ön lisans mezunu, ayrıca okul öncesi, çocuk gelişimi bölümü mezunları da var yeterli sayıda; ama şu an kadro yok ve istihdam edilmiyorlar. Şu an okul öncesi ve temel eğitimin yönetmeliği çalışılıyor. Ara eleman ihtiyacı olduğu için öğretmenler 35-40 saat çalışıyor. Ek ders ücreti alamıyor. O yönde bir şeyler yapılabilir belki.Ara eleman olarak kız meslek lisesi mezunları çalışmalı.

UNICEF: MEB’e bağlı okul öncesi eğitim kurumlarında 4 yıllık fakülte mezunları öğretmen olarak çalışabilir. ASPB’ye bağlı olan özel anaokulu ve kreşlerde kız meslek lisesi mezunları eğer 4 yıllık üniversite mezunu yok ise istihdam edilebilir. Ya da ara eleman olarak çalışabilirler. Kız meslek lisesi mezunlarının öğretmen olarak çalışabilmesi için de yasal düzenleme yapılmalıdır.

ÇSGB/2: ÇSGB’nin kreşi var, bodrum katta, tek pencereli, koşulları çok kötü; ama SGK’nın iyi koşullu kreşleri var.

ASPB/KSGM (Akın): 10. Kalkınma Planı uygulama döneminde kreş mevzusu çok fazla gündeme gelecek. KSGM olarak bize de birtakım sorumluluklar verildi. Biz, kreşi iş ve aile yaşamının uyumlaştırılması ve kadın istihdamı bağlamında ele alacağız. Bu noktada bir de projemiz var. Kadınların Ekonomik Fırsatlara Erişiminin Artırılması başlıklı projeyi SİDA destekliyor. Bu kapsamda çeşitli kreş modelleri geliştirilecek. UNICEF’in oluşturduğu modeller de ele alınacak. Bu modellere katkı vermeniz çok önemli olacak, takip etmelisiniz. Kadın kooperatifleri yöntemiyle bu sorun nasıl giderilebilir diye de bakacağız. (Kadın kooperatiflerinin rolü ne olabilir, önleri nasıl açılabilir?) Desteklerinizi bekliyoruz.

UNICEF’in MEB’le birlikte yürüttüğü projede 10 pilot il vardı. Hazır zemin varken önce oralarda başlayıp sonra yaygınlaştırabilirsiniz.

AB Delegasyonu/Zeynep: Adaylar ne diyor? Kreş öncelikleri mi?

ÇEKEV, BEKEV yanıtladı. (Kreş talebi adaylara duyuruldu. Kadın adaylar daha fazla ilgileniyor. EVKAD, kreş talebini programa koydurmakta kararlı. Adaylardan bir taahhütname alınacak, basın önünde imzalanacak.)

AB Delegasyonu/Zeynep:Belediye kreşlerine kabuldeki şeffaflığa da bakmanızı öneriyorum.

Eğitim-Sen/Sakine: 0-8 yaşı erken çocukluk dönemi olarak kabul ediyorsak okula başlama yaşının da buna göre belirlenmesi gerek. 4+4+4’le çocuklar 6aydan itibaren okula başlatıldılar. Sonra 69 aaya çıkarıldı. Bu esnada 1 yıl boyunca okula devam edenler bir anlamda kayboldular; çünkü okula uyumla ilgili ciddi sıkıntılar yaşadılar. Bu sistemle birlikte okul öncesi öğretmenlerin birçoğu norm kadro dışına düşüne düşürüldü. Diğer yandan MEB bünyesinde bağımsız anaokulları var ve 4 yaştan itibaren kabul ediyor, bu anaokulları yaygınlaştırılabilir. İkili bir sistem var erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetlerinde. 0-3 yaş ASPB, 4’den itibaren MEB. Belki bu ikili yapının ortadan kaldırılması için de bir şeyler söylenmesi gerekiyor. Aslında bu iş yerel yönetimlerin işi.Yerel yönetimler, yerelde herkesin ihtiyacını daha rahatlıkla tespit edebilir ve ulaşılabilirlik açısından daha fazla ulaşılabilirdir. Aday adaylarıyla bir çalışma yürütürken, yasal düzenlemelerle ilgili de bir çalışma yapmak gerekiyor. Bütün bu hizmetlerin anadilinde verilmesini istiyoruz.Doğum izninin artırılması ile ilgili de bir şey söylememiz gerekiyor her şeye rağmen.

UNICEF: Bu ikili sistemi tek çatı altında toplamak için yıllar önce iki bakanlık arasında görüşülmüş, MEB’e verilmesiyle ilgili. Bakım ve eğitim ayrı hizmet alanları, bakım MEB’in doğrudan alanı olmadığı için ya da eğitim ASPB’nin alanı olmadığı için bu iş sıkıntı yaratıyor. Bir de öğretmenlerle ilgili tek sıkıntı sayılarıyla ilgili değil, öğretmen yeterlilikleriyle de ilgili ciddi tartışmalar yürütülmesi gerekiyor.

İdil: Aslında toplantının amacı hep birlikte bu konuyla ilgili hareket edebilmek. İstanbul’da bir kreş haktır platformu var, Ankara’da da kurulması… Bulunduğumuz kurumların kreşlerinin açılması için de bu platformun yapacağı mücadelenin önemi büyük. Bunu KESK’e de soracaktım, örneğin sendikalarda, odalarda kreşlerin açılması çok önemli. Hep birlikte bu mücadeleyi yürütme noktasından bakmamız çok önemli.

TEPAV/Ülker: Çocuk bakımıyla ilgili konuşurken başka kadınların da emeğini görmek lazım, anneanneler, babaanneler gibi… Kreş sadece ebeveyni özgürleştirmeyecek bu anlamda.OSB’lerde kreş açılması da öneriliyor; fakat Türkiye’de iş güvenliği konusunda çok fazla sıkıntı var, bir sürü kaza oluyor OSB’de. Böyle bir ortamda kreş olup olmaması soru işaretli. Bu nedenle bir sürü model üzerine çalışmaktansa, gerçekten uygun olan modelleri önermek daha uygun, her çözüme evet dememek gerekiyor. Her bölgeye ve ihtiyacına uygun bir kreş modeli düşünüyorsak belli hizmetleri yerel yönetimlere devretmek gerekiyor. Bunun yasal düzenlemesi de gerekiyor. Örneğin sosyal hizmetlerle ilgili merkezden bir bütçe aktarılsa ve bunu yapmak zorunda olduğu söylense bizim işimiz kolaylaşabilir. Bu düzenlemeler olmadan bir şey yapmayalım demiyorum; ama zorlayıcı olması açısından yasal düzenlemelerle ilgili çalışmak önemli. 10. Kalkınma Planı’na baktığımızda kadınla ilgili her şey aile üzerinden tanımlanıyor ve bütün maddeler aileyi güçlendirme, aileye uyum çerçevesinde oluşturulmuş, kadını güçlendirme değil. Esnek çalışma da, iş ve aile yaşamını uyumlaştırma kapsamında kreşin alternatifi olarak görülüyor. Kadınların bir bölümü esnek çalışmaya olumlu yaklaşıyor, bunun üzerinde de biraz çalışmak gerektiğini düşünüyorum.

UNICEF: Belediye tek başına yapamaz. İşbirliği gerekiyor. Bağımsız anaokullarının maliyeti çok yüksek, yaygınlaştırılması çok zor.

Eğitmen:Proje esnasında KEDV örneğini çok benimsemiştik, yaygınlaştırılmasını istiyorduk. Kooperatif esasına dayalı bir sistemdi. O sıralarda kooperatif kurulması için gereken parayı 100 bin liraya çıkardılar. Kadınlar için bu pek mümkün görünmüyor, dolayısıyla kooperatif kreşleri de açılamaz, onunla ilgili yapılacak bir şey olabilir mi diye kafa yorabilirsiniz.

Şunlar İlginizi Çekebilir...